yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne âmenû | : âmenû olan kimseler, Allah'a ulaşmayı dileyenler |
innemâ | : sadece |
el muşrikûne | : müşrikler |
necesun | : bir pisliktir |
fe lâ yakrabû | : artık yaklaşmasınlar |
el mescide el harâme | : Mescid-i Haram |
ba'de | : sonra |
âmi-him hâzâ | : onların bu yılı |
ve in | : ve eğer |
hıftum | : korktunuz |
ayleten | : yoksulluk, fakirlik |
fe sevfe | : yoksa, ileride olacak |
yugnî-kum allâhu | : Allah sizi zengin yapar |
min fadli-hî | : fazlından |
in şâe | : eğer, şayet dilerse |
inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
alîmun | : en iyi bilen |
hakîmun | : hüküm ve hikmet sahibi |