ve in | : ve eğer |
ehadun | : biri, birisi |
min el muşrikîne | : müşriklerden |
istecâre-ke | : senden yardım, himaye ister |
fe ecir-hu | : o taktirde himaye et, koru |
hattâ yesmea | : işitinceye, duyana kadar |
kelâme allâhi | : Allah'ın sözü |
summe | : sonra |
eblig-hu | : onu ulaştır |
me'mene-hu (mâ emene-hu) | : onu, emin olduğu yere (şeye) |
zâlike | : işte bu |
bi enne-hum | : onların, ..... olması sebebiyle, dolayısıyla |
kavmun | : bir kavim |
lâ ya'lemûne | : bilmeyen |