vaadallâhu | : Allah vaadetti |
el mu'minîne | : mü'min erkekler |
ve el mu'minâti | : ve mü'min kadınlar |
cennâtin | : cennetler |
tecrî | : akar |
min tahti-hâ | : onun altından |
el enhâru | : nehirler |
hâlidîne | : ebedî, devamlı (kalanlar) |
fî-hâ | : orada |
ve mesâkine | : ve meskenler, evler |
tayyibeten | : helâl, güzel, temiz |
fî cennâti adnin | : adn cennetleri içinde |
ve rıdvânun | : ve bir rıza |
min allâhi | : Allah'tan |
ekberu | : en büyüktür (kebir = büyük) |
zâlike | : işte |
huve el fevzu el azîmu | : o en büyük kurtuluştur |