keyfe | : nasıl |
ve in | : ve eğer |
yazherû | : kuvvetlenirler, arka çıkarlar |
aleykum | : size karşı |
lâ yerkubû | : gözetmezler |
fî-kum | : sizin hakkınızda |
illen | : yakınlık, akrabalık |
ve lâ | : ve yoktur, değildir, olmaz |
zimmeten | : bir zimmet, ahdden doğan bir hak |
yurdûne-kum | : sizi razı ederler |
bi efvâhi-him | : ağızları ile, sözleriyle |
ve te'bâ | : ve direnir |
kulûbu-hum | : onların kalpleri |
ve ekseru-hum | : ve onların çoğu |
fâsikûne | : fasıklar |