istagfir | : mağfiret dile, iste |
lehum | : onlar için |
ev | : veya |
lâ testagfir | : mağfiret dileme |
lehum | : onlar için |
in testagfir | : eğer mağfiret dilersen |
lehum | : onlar için |
seb'îne | : yetmiş |
merraten | : kere |
fe len yagfirallâhu | : artık Allah asla mağfiret etmez |
lehum | : onları |
zâlike | : işte bu |
bi enne-hum | : onların ... olması sebebiyle |
keferû | : inkâr ettiler |
bi allâhi | : Allah'ı |
ve resûli-hi | : ve onun resûlü |
vallâhu (ve allâhu) | : ve Allah |
lâ yehdî | : ulaştırmaz, hidayete erdirmez |
el kavme el fâsikîne | : fasıklar kavmi, fasık kavim |