Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : ebâ
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 73
-
10-Yunus 24
nebâtu el ardi : yeryüzünün bitkisi
-
105-Fil 3
ebâbîle : ebabil
-
11-Hûd 25
mubînun \n(ebâne) : ifadesi açık ve kesin olan, fasih konuşan, açıklayan, açıkça ifade eden kişi \n: (açık konuştu, kesin ifade etti)
-
12-Yusuf 17
yâ ebâ-nâ : ey babamız
-
12-Yusuf 16
ebâ-hum : (onların) babaları
-
12-Yusuf 11
yâ ebâ-nâ : ey babamız
-
12-Yusuf 8
ebâ-nâ : babamız
-
12-Yusuf 38
ve itteba'tu : ve ben tâbî oldum
-
12-Yusuf 61
an-hu ebâ-hu : onu babasından
-
12-Yusuf 63
yâ ebâ-nâ : ey babamız
-
12-Yusuf 65
yâ ebâ-nâ : ey babamız
-
12-Yusuf 80
ebâ-kum : sizin babanız
-
12-Yusuf 81
yâ ebâ-nâ : ey babamız
-
12-Yusuf 97
yâ ebânestagfir : ey babamız mağfiret dile
-
13-Ra'd 37
ve le initteba'te (in itteba'te) : ve elbette tâbî olursan
-
15-Hicr 31
ebâ : kaçındı (direnerek)
-
16-Nahl 80
ve evbâri-hâ (vebare) : ve onun tüyleri (deve tüyü)
-
16-Nahl 121
ictebâ-hu : onu seçti
-
17-İsrâ 89
ebâ : çekindi, direndi
-
17-İsrâ 99
fe ebâ : buna rağmen direttiler, dayattılar
-
18-Kehf 45
nebâtu el ardı : yeryüzünün nebatları, bitkileri
-
18-Kehf 70
in itteba'te-nî : eğer bana tâbî olursan
-
2-Bakara 120
itteba'te : sen tâbî oldun
-
2-Bakara 34
ebâ : çekindi, kaçındı, direndi
-
2-Bakara 145
itteba'te : sen tâbî oldun
-
2-Bakara 282
izâ tebâya'tum : alışveriş, anlaşma yaptığınız zaman
-
20-Tâ-Hâ 63
ve yezhebâ bi : ve gideriyor, yok ediyor
-
20-Tâ-Hâ 56
ve ebâ : ve diretti
-
20-Tâ-Hâ 53
min nebâtin : bitkiden, nebattan
-
20-Tâ-Hâ 43
izhebâ : ikiniz gidin
-
20-Tâ-Hâ 99
sebaka : geçti
-
20-Tâ-Hâ 116
ebâ : direndi, yapmadı
-
20-Tâ-Hâ 122
ictebâ-hu : onu seçti
-
22-Hac 78
huve ictebâ-kum : o sizi seçti
-
23-Mü'minûn 14
tebârekallâhu : Allah tebarektir, mübarektir (tebâreke allâhu)
-
25-Furkan 1
tebâreke : mübarek
-
25-Furkan 23
hebâen : toz zerresi
-
25-Furkan 36
ezhebâ : git
-
25-Furkan 50
ebâ : direndiler
-
25-Furkan 61
tebâreke : mübarek, şanı yüce
-
25-Furkan 10
tebâreke : mübarektir
-
26-Şuarâ 15
fe ezhebâ : haydi ikiniz gidin
-
3-Âl-i İmrân 53
ve itteba'nâ : ve biz tâbî olduk
-
3-Âl-i İmrân 167
le itteba'nâ-kum : elbette size tâbî olurduk
-
3-Âl-i İmrân 37
nebâten hasenen : güzel bir şekilde (yetiştirme ile)
-
33-Ahzâb 40
ebâ : baba
-
4-Nisâ 31
kebâira : büyükler
-
4-Nisâ 83
itteba'tum : tâbî oldunuz, uydunuz
-
40-Mü'min 64
tebâreke : mübarek, yüce
-
40-Mü'min 37
fî tebâbin : kayıp içinde, hüsranda
-
42-Şûrâ 37
kebâire el ismi : günahların büyükleri
-
43-Zuhruf 85
ve tebâreke : ve mübarek, yüce
-
5-Mâide 95
vebâle emri-hi : işinin vebâli, cezası
-
5-Mâide 38
bimâ kesebâ : kazandıklarından, yaptıklarından dolayı
-
5-Mâide 27
iz karrebâ kurbânen : ikisini Allâh'a yaklaştıracak birer kurban sundukları zaman
-
53-Necm 32
kebair : büyük
-
55-Rahmân 78
tebâreke : çok yüce, mübarek
-
56-Vâkıa 6
hebâen : toz toprak, zerreler halinde
-
56-Vâkıa 18
ve ebâriyka : ve ibrikler
-
57-Hadid 20
nebâtu-hu : onun bitkisi, ekini
-
59-Haşr 15
vebâle : vebal, günah, ağır sonuç
-
6-En'âm 99
nebate : bitki, nebat
-
64-Teğabün 5
vebâle : vebal, kötü netice
-
65-Talâk 9
vebâle : vebal, kötü netice, ağır ceza
-
67-Mülk 1
tebâreke : mübarek, çok yüce, mukaddes, bereket ve hayır sahibi
-
68-Kalem 50
ectebâ-hu : onu seçti
-
7-A'râf 90
le in itteba'tum : eğer gerçekten tâbî olursanız
-
7-A'râf 54
tebârake allâhu : Allah şanı yücedir, mukaddestir, mübarektir
-
7-A'râf 58
nebâtu-hu : onun bitkisi, nebatı
-
71-Nuh 17
nebâten : nebat, bitki
-
71-Nuh 28
tebâran : helâk olmak
-
78-Nebe 15
ve nebâten : ve bitkiler
-
96-Alak 18
ez zebâniyete : zebanileri