kul | : de |
lâ emliku | : malik değilim |
li nefsî | : nefsim için, kendim için |
darran | : bir zarar, bir darlık |
ve lâ nef'an | : ve ne de fayda |
illâ | : hariç, dışında |
mâ şâallâh(şâe allâhu) | : Allah'ın dilediği şey |
li kulli | : her(kes) için |
ummetin | : ümmet |
ecelun | : bir ecel, belirlenmiş bir zaman |
izâ câe | : geldiği zaman |
ecelu-hum | : onların ecelleri |
fe lâ yeste'hırûne | : artık ertelenmez |
sâaten | : bir saat |
ve lâ yestakdimûne | : ve öne alınmaz, tehir edilmez |