kul | : de, söyle |
ereeytum | : siz gördünüz mü (düşündünüz mü, görüşünüz nedir, reyiniz nedir) |
in etâ-kum | : şâyet size gelse |
azâbu-hu | : onun azabı |
beyâten | : geceleyin |
ev nehâren | : veya gündüzleyin |
mâzâ | : ne, nedir |
yesta'cilu | : acele olarak isterler |
min-hu | : ondan |
el mucrimûne | : mücrimler, suçlular |