fe | : bundan sonra |
mâ âmene | : âmenû olmadı (îmân etmedi, inanmadı) |
li mûsâ | : Musa'ya |
illâ | : ancak, ...den başka, hariç |
zurriyyetun | : zürriyet, sülâle |
min kavmi-hî | : onun kavminden |
alâ havfin | : korkusu üzerine, korkusuyla |
min fir'avne | : firavundan |
ve melâi-him | : ve onun ileri gelenleri |
en yeftine-hum | : onları fitneye düşürmesi (onlara işkence etmesi) |
ve inne | : ve muhakkak |
fir'avne | : firavun |
le âlin | : çok kibirli, büyüklük taslayan, üstün (zorba) |
fî el ardı | : yeryüzünde |
ve inne-hu | : ve muhakkak o |
le min el musrifîne | : haddi aşanlardan, müsriflerden, azgınlardan |