fe kâle el meleu | : o zaman ileri gelenler dedi |
ellezîne keferû | : inkâr edenler, kâfirler |
min kavmi-hi | : onun kavminden |
mâ nerâ-ke | : biz, seni görmüyoruz |
illâ beşeren | : beşerden başka |
misle-nâ | : bizim gibi |
ve mâ nerâ-ke | : ve görmüyoruz seni |
ittebea-ke | : sana tâbî oldu |
illellezîne (illâ ellezîne) | : o kimselerden başka |
hum | : onlar |
erâzilu-nâ | : bizden aşağı (fakir, zayıf ve aciz) |
bâdiye | : basit olan, düşünmeden olan |
er re'yi | : görüş, rey |
ve mâ nerâ | : ve biz görmüyoruz |
lekum | : sizi (sizin için) |
aleynâ | : bizim üzerimizde |
min fadlin | : bir ihsan, üstünlük olarak, üstün, bir fazl |
bel | : bilâkis, aksine |
nezunnu-kum | : sizi zannediyoruz |
kâzibîne | : yalanlayanlar, yalancılar |