kâle | : dedi |
yâ kavmi | : ey kavmim |
e reeytum | : sizin reyiniz, görüşünüz mü |
in kuntu | : eğer ben isem |
alâ beyyinetin | : bir beyyine, kesin, delil üzerinde |
min rabbî | : Rabbimden |
ve âtâ-nî | : ve bana verdi |
rahmeten | : bir rahmet |
min indi-hî | : onun katından |
fe ummiyet | : gizli tutuldu (saklandı) |
aleykum | : size |
e | : mi |
nulzimu-kum-(û)-hâ | : sizi ona mecbur tutalım (zorlayalım) (elzem, mecbur, gerekli) |
ve entum | : ve siz |
lehâ | : onu |
kârihûne | : kerih görenler, hoşlanmayanlar |