kâlû | : dediler |
yâ hûdu | : ey Hud |
mâ ci'te-nâ bi | : bize getirmedin |
beyyinetin | : delil, apaçık bir belge, bir beyyine, bir mucize |
ve mâ nahnu | : ve biz değiliz, olmayız |
bi târikî | : terkeden |
âliheti-nâ | : ilâhlarımız |
an kavli-ke | : senin sözünden (dolayı) |
ve mâ nahnu | : ve biz değiliz, olmayız |
leke | : sana |
bi muminîne | : inananlar |