ve istebekâ | : ve koştular |
el bâbe | : kapı |
ve kaddet \n(kadde) \n(kadde (kalın d ile yazılırsa)) \n(kudde) | : ve yırttı \n: (boyuna yırttı) \n: (enine yırttı) \n: (yırtıldı) |
kamîsa-hu | : onun gömleği |
min duburin | : arkadan |
ve elfeyâ | : ve ikisi karşılaştılar, karşılarında (buldular) |
seyyide-hâ | : onun efendisi (kadının) |
ledâ el bâbi | : kapının yanı |
kâlet | : dedi (kadın) |
mâ | : nedir |
cezâu | : cezası |
men erâde | : isteyen kimse |
bi ehli-ke | : senin ailene |
sûen | : bir kötülük |
illâ | : ancak, yalnız |
en yuscene | : zindana atılmak |
ev | : veya |
azâbun elîmun | : acı (bir) azap |