iz kâle | : dediği zaman, demişti |
yûsufu | : Yusuf |
li ebî-hi | : babasına |
yâ ebeti | : ey baba, babacığım |
in-nî | : muhakkak, gerçekten ben |
reeytu | : gördüm |
ehade aşere | : on bir |
kevkeben | : gezegen |
ve eş şemse | : ve güneş |
ve el kamere | : ve ay |
reeytu-hum | : onları gördüm |
lî | : bana |
sâcidîne | : secde edenler |