ve el arda | : ve yeryüzü |
medednâ-hâ | : biz onu uzattık (yaydık) |
ve elkaynâ | : ve biz koyduk, bıraktık |
fî-hâ | : orada |
revâsiye | : büyük dağlar |
ve enbetnâ | : ve biz nebat (bitkiler) yetiştirdik |
fî-hâ | : orada |
min kulli şey'in | : herşeyden |
mevzûnin | : mevzun, birbiriyle orantılı, ölçülü |