cennâtu | : cennetler |
adnin | : adn |
yedhulûne-hâ | : ona girerler, dahil olurlar |
tecrî | : akar |
min tahti-hâ | : onun altından |
el enhâru | : nehirler |
lehum | : onlar için vardır |
fî-hâ | : orada, onun içinde |
mâ yeşâûne | : onların diledikleri şeyler |
kezâlike | : işte böyle, böylece |
yeczîllâhu (yeczî allâhu) | : Allah mükâfatlandırır (cezalandırır, karşılığını verir) |
el muttekîne | : takva sahipleri |