ve yec'alûne | : ve kılarlar (kılıyorlar), isnad ederler (ediyorlar) |
lillâhi (li allâhi) | : Allah'a ait |
mâ yekrehûne | : beğenmedikleri, hoşlanmadıkları, kerih gördükleri şey(ler) |
ve tesıfu \n(vasafe) | : ve söylüyor, vasıflandırıyor \n: (vasıflandırdı, niteledi) |
elsinetu-hum | : onların dilleri |
el kezibe | : yalan |
enne | : olduğu |
lehum el husnâ | : en güzeli onların, onlara ait |
lâ cereme | : şüphesiz, şüphe yok |
enne | : olduğu |
lehum en nâre | : ateş onlar içindir, onlarındır |
ve enne-hum | : ve muhakkak onlar |
mufretûne | : ifratta olanlar, aşırı davrananlar |