fe | : artık böylece |
izâ câe | : geldiği zaman |
va'du | : vade, zaman |
ûlâ-humâ | : ikisinden birincisi |
beasnâ | : gönderdik |
aleykum | : sizin üzerinize |
ibâden | : kullar |
lenâ | : bizim |
ulî | : sahip |
be'sin | : kuvvet |
şedîdin | : şiddetli, çok çetin |
fe | : böylece |
câsû | : aradılar |
hılâle ed diyâri | : evlerin arası |
ve kâne | : ve oldu |
va'den mef'ûlen | : yapılması vaadedilen |