innemâ | : ancak, sadece, fakat |
harrame | : haram kıldı |
aleykum | : sizin üzerinize, size |
el meytete | : ölü (hayvan) |
ve ed deme | : ve kan |
ve lahme | : ve et |
el hınzîri | : domuz |
ve mâ uhille | : ve boğazlanmamış, kesilmemiş |
bi-hi | : onu |
li gayri allâhi | : Allah'tan başkası için |
fe men | : artık, fakat, ama kim |
idturra | : zarurette, zor durumda kaldı |
gayra | : dışında, başka, olmaksızın |
bâgin | : hakka tecavüz ederek |
ve lâ âdin | : ve haddi (zaruret miktarını) aşmayarak |
fe lâ isme | : o taktirde günah yoktur |
aleyhi | : onun üzerine, ona |
inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
gafûrun | : gafur olan, mağfiret eden |
rahîmun | : rahmet eden, rahmet nurunun sahibi |