hel | : mı |
yenzurûne | : bakıyorlar, gözlüyorlar, bekliyorlar |
illâ | : illâ, mutlaka |
en ye'tiye-hum(u) | : onlara gelmesi |
allâhu | : Allah |
fî zulelin | : gölgede, gölgeler içinde |
min el gamâmi | : bulutlardan |
ve el melâiketu | : ve melekler |
ve kudiye | : ve bitirilmesi, yerine getirilmesi |
el emru | : emir, iş |
ve ilâllâhi (ilâ allâhi) | : ve Allah'a |
turceu | : döndürülür |
el umûru | : emirler, işler |