fe | : o zaman, o taktirde, fakat, hâlâ |
in zelel-tum | : eğer ayağınızı kaydırırsanız, saparsanız |
min ba'di | : sonradan |
mâ câet-kum | : size gelen şey |
el beyyinâtu | : beyyineler, açık deliller, açık |
fe | : o zaman, öyleyse, o taktirde |
a'lemû | : biliniz, bilin |
enne allâhe | : Allah'ın ..... olduğu |
azîzun | : azîz, üstün |
hakîmun | : hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |