yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne | : onlar |
âmenû | : âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
enfikû | : infâk edin, Allah için harcayın |
mimmâ (min mâ) | : şey(ler)den |
razaknâ-kum | : sizi rızıklandırdık |
min kabli | : önceden |
en ye'tiye | : gelmesi |
yevmun | : gün |
lâ bey'un | : alışveriş yoktur |
fî-hi | : onda, içinde |
ve lâ hulletun | : ve dostluk yoktur |
ve lâ şefâatun | : ve şefaat yoktur |
ve el kâfirûne | : ve kâfirler |
hum ez zâlimûne | : onlar zalimlerdir |