ve | : ve |
alleme | : öğretti |
âdeme | : Âdem |
el esmâe | : isimler |
kulle-hâ | : onun hepsi |
summe | : sonra |
arada-hum | : onlara arz etti |
alâ | : ... e |
el melâiketi | : melekler |
fe | : o zaman, öyleyse, haydi |
kâle | : dedi |
enbiû-nî | : bana haber verin |
bi esmâe | : isimleri ile, isimleri |
hâulâi | : bunlar |
in | : eğer |
kuntum | : siz iseniz |
sadikîne | : sadıklar, doğru söyleyenler |