kâle | : dedi |
yâ âdemu | : ey Âdem |
enbi'-hum | : onlara haber ver, bildir |
bi esmâi-him | : O'nun (Allah'ın) isimleri |
fe lemmâ | : olunca, olduğu zaman |
enbee-hum | : onlara haber verdi, bildirdi |
bi esmâi-him | : O'nun (Allah'ın) isimleri |
kâle | : dedi |
e lem | : olmaz mı, olmadı mı |
ekul | : ben derim, söylerim |
lekum | : sizin, size |
in-nî a'lemu | : muhakkak ki ben bilirim |
gaybe | : gayb, bilinmeyen |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve el ardı | : ve arz, yeryüzü |
ve a'lemu | : ve ben bilirim |
mâ | : şey |
tubdûne | : açıklıyorsunuz |
ve mâ | : ve şeyi, şeyleri |
kuntum | : siz oldunuz |
tektumûne | : gizliyorsunuz |