e ve lem yere | : ve görmüyorlar mı (görmediler mi) |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
keferû | : inkâr ettiler |
enne es semâvâti | : semaların olduğu |
ve el arda | : ve arz, yeryüzü |
kânetâ | : idi, olmuştu |
retkan | : bitişik |
fe fetaknâ-huma | : sonra biz ikisini ayırdık |
ve cealnâ | : ve kıldık, yarattık |
min el mâi | : sudan |
kulle şey'in | : herşey |
hayyin | : canlı |
e fe lâ yu'minûne | : hâlâ inanmazlar mı |