ve cealnâ-hum | : ve onları kıldık |
eimmeten | : imamlar |
yehdûne | : hidayete erdirirler |
bi emri-nâ | : bizim emrimizle |
ve evhay-nâ | : ve biz vahyettik |
ileyhim | : onlara |
fi'le el hayrâti | : hayırlar işleme (yapma) |
ve ikâme es salâti | : ve namazın ikame edilmesi (namaz kılınması) |
ve îtâe ez zekâti | : ve zekâtın verilmesi |
ve kânû | : ve oldular |
lenâ | : bize |
âbidîne | : kullar |