e lem tera | : görmüyor musun, görmedin mi |
ennallâhe (enne allâhe) | : Allah olduğunu |
yusebbihu | : tesbih ederler |
lehu | : onun, onu |
men | : kimse(ler) |
fî es semâvâti | : semalarda |
ve el ardı | : ve arz, yeryüzü |
ve et tayru | : ve kuşlar |
sâffâtin | : saf saf, saflar halinde |
kullun | : hepsi |
kad | : olmuştu |
alime | : bildi |
salâte-hu | : salatını, namazını, duasını |
ve tesbîha-hu | : ve tesbihlerini |
vallâhu (ve allâh) | : ve Allah |
alîmun | : en iyi bilendir |
bimâ | : şeyleri |
yef'alûne | : yapıyorlar |