ellezî | : ki o |
halaka | : yarattı |
es semâvâti | : semalar, gökler |
vel arda | : ve arz, yeryüzü |
ve mâ beynehumâ | : ve ikisi arasındaki şeyler |
fî | : içinde, de |
sitteti | : altı (6) |
eyyâmin | : günler |
summe istevâ | : sonra istiva etti |
alâ el arşi | : arşa |
er rahmânu | : Rahmân |
fe | : o zaman, öyleyse |
es'el | : sor |
bi-hî | : onu |
habîren | : haberdar olan |