وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمُ اسْجُدُوا لِلرَّحْمٰنِ قَالُوا وَمَا الرَّحْمٰنُۗ اَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا وَزَادَهُمْ نُفُوراً۟
Onlara "Rahman'a (çok merhametli olan Allah'a) secde edin" denildiği zaman "Rahman da neymiş? Biz senin bize emrettiğine mi secde edeceğiz?" derler ve (bu davet) onların nefretini arttırır.
ve izâ | : ve olduğu zaman |
kîle | : dendi |
lehum | : onlara |
uscudû | : secde edin |
li er rahmâni | : Rahmân'a |
kâlû | : dediler |
ve mâ er rahmânu | : ve Rahmân nedir |
e nescudu | : secde mi edelim |
li | : ...e |
mâ te'muru-nâ | : bize emrettiğin şey |
ve zâde-hum | : ve onlara arttırdı |
nufûren | : nefret |