vebtegı (ve ibtegı) | : ve iste |
fî | : de (onda) |
mâ | : şey |
âtâkellâhu (âtâ-ke allâhu) | : Allah sana verdi |
ed dâre | : dar, diyar |
el âhırete | : ahiret |
ve lâ tense | : ve unutma |
nasîbe-ke | : senin nasibin |
min ed dunyâ | : dünyadan |
ve ahsin | : ve ihsan et, karşılıksız ver |
kemâ | : gibi |
ahsenallâhu (ahsene allâhu) | : Allah ihsan etti |
ileyke | : sana |
ve lâ tebgı | : ve isteme |
el fesâde | : bozgunculuk, fesat |
fî el ardı | : yeryüzünde |
innallâhe (inne allâhe) | : muhakkak ki Allah |
lâ yuhıbbu | : sevmez |
el mufsidîne | : müfsidler, fesat çıkaranlar |