kâle | : dedi |
inne | : muhakkak ki |
fîhâ | : orada vardır |
lûten | : Lut |
kâlû | : dediler |
nahnu | : biz |
a'lemu | : daha iyi biliriz |
bi men | : kimseyi |
fîhâ | : orada |
le nunecciyenne-hu | : onu muhakkak kurtaracağız |
ve ehle-hû | : ve onun ailesi |
illemreetehu (illâ emreete-hu) | : onun hanımı hariç |
kânet | : oldu |
min el gâbirîne | : geride kalanlardan |