ve | : ve |
ellezîne | : o kimseler, onlar |
âmenû | : âmenû oldular (hayattayken Allah'a ulaşmayı dilediler) |
ve amilû es sâlihâti | : ve salih amel (nefs tasfiyesi) yaptılar |
le | : elbette, mutlaka |
nudhılenne-hum | : onları mutlaka dahil edeceğiz |
fî | : arasına |
es sâlihîne | : salihler |