ve vassaynâ | : ve vasiyet ettik, emrettik |
el insâne | : insan |
bi vâlidey-hi | : onun anne ve babasıyla |
husnen | : güzellikle, güzel |
ve in | : ve eğer |
câhedâ-ke | : ikisi seninle cihad etti, mücâdele etti |
li tuşrike | : senin şirk koşman için |
bî mâ | : şey ile |
leyse | : değil |
leke | : sana, senin |
bi-hi | : onunla (onun hakkında) |
ilmun | : ilim, bilgi |
fe | : o zaman, o taktirde |
lâ tutı'humâ | : o ikisine itaat etme |
ileyye merciu-kum | : bana sizin dönüşünüz |
fe | : o zaman, o taktirde |
unebbiu-kum | : size haber vereceğim |
bimâ | : şeyle, şeyi |
kuntum | : siz oldunuz |
ta'melûne | : siz yapıyorsunuz |