ve mâ muhammedun | : ve Muhammed ... olmadı, değildir |
illâ resûlun | : resûl'den başka, sadece resûl |
kad halet | : gelip geçmiştir |
min kabli-hi | : ondan önce |
rusûlu | : resûller, elçiler |
e fe in mâte | : şimdi eğer öldü ise ... mı |
ev kutile | : veya öldürüldü |
inkalebtum | : geriye döndünüz |
alâ a'kâbi-kum | : topuklarınızın üzerinde |
ve men | : ve kim ... ise |
yenkalib | : dönüyor |
alâ akıbeyhi | : topukları üzerinde |
fe len yadurre allâhe | : bundan sonra Allah'a asla zarar veremez |
şey'en | : bir şey |
ve se yeczî allâhu | : ve Allah yakında karşılığını verecek, mükâfatlandıracak |
eş şâkirîne | : şükredenler |