ve mâ kâne | : ve olmadı |
li nefsin | : bir nefs, bir kimse için |
en temûte | : ölmek, ölmesi |
illâ bi izni allâhi | : Allah'ın izni olmadan |
kitâben | : yazılı olan, yazı |
mueccelen | : tayin edilmiş, takdir edilmiş zaman |
ve men | : ve kim |
yurid | : ister, diler, murad eder |
sevâbe ed dunyâ | : dünya sevabını |
nu'ti-hî | : ona, kendisine veririz |
min-hâ | : ondan |
ve men | : ve kim |
yurid | : ister, diler |
sevâbe el âhirati | : ahiret sevabı |
nu'ti-hî | : ona, kendisine veririz |
min-hâ | : ondan |
ve se neczî | : ve yakında karşılığını vereceğiz, mükâfatlandıracağız |
eş şâkirîne | : şükredenler |