innemâ | : ancak, sadece, fakat |
zâlikum | : böylece |
eş şeytânu | : şeytan |
yuhavvifu | : korkutur |
evliyâe--hu | : kendi dostları (onu dost edinenler) |
fe lâ tehâfû-hum | : artık onlardan korkmayın |
ve hâfû-ni | : ve Ben'den korkun |
in kuntum | : eğer sizler ... iseniz, .. olduysanız |
mu'minîne | : mü'minler |