e lem tere | : görmedin mi |
enne | : olduğunu |
el fulke | : gemiler |
tecrî | : akar gider, seyreder |
fî el bahri | : denizde |
bi | : ile |
ni'metillâhi (ni'meti allâhi) | : Allah'ın ni'meti |
li | : için |
yuriye-kum | : size gösterir |
min âyâti-hi | : (onun) âyetlerinden |
inne | : muhakkak |
fî zâlike | : bunda vardır |
le | : elbette, mutlaka |
âyâtin | : âyetler |
li kulli | : hepsi için |
sabbârin | : çok sabreden |
şekûrin | : çok şükreden |