ve karne | : ve karar kılın, oturun |
fî | : içinde |
buyûti-kunne | : sizin (bayanların) evleriniz |
ve lâ teberrecne | : ve (ziynetlerinizi, süslerinizi) açığa vurmayın |
teberruce | : açığa vurma, belli etme |
el câhiliyyeti | : cahiliyye, cahillik |
el ûlâ | : evvelki, önceki |
ve ekımne es salâte | : ve namazı ikame edin |
ve âtîne ez zekâte | : ve zekâtı verin |
ve atı'nallâhe (atı'ne allâhe) | : ve Allah'a itaat edin |
ve resûle-hu | : ve onun resûlü |
innemâ | : sadece, yalnız |
yurîdullâhu (yurîdu allâhu) | : Allah istiyor |
li yuzhibe | : gidermek |
an-kum | : sizden |
er ricse | : günah |
ehle el beyti | : ehli beyt, ev halkı |
ve yutahhire-kum | : ve sizi temizliyor |
tathîren | : temiz, tertemiz olarak |