mâ ceale allâhu | : Allah kılmadı |
li raculin | : bir adamda |
min kalbeyni | : iki kalp (kalpten iki tane) |
fî | : içinde, da |
cevfi-hî | : onun (göğüs) boşluğu |
ve mâ ceale | : ve kılmadı, yapmadı |
ezvâce-kum | : sizin zevceleriniz, eşleriniz |
ellâî | : ki onlar |
tuzâhırûne | : zıhar yaptığınız (zıhar yapmak: sen bana benim annemin sırtı gibisin diyerek eşini boşamak istemek) |
min hunne | : onlardan |
ummehâti-kum | : sizin anneleriniz |
ve mâ ceale | : ve kılmadı, yapmadı |
ed'ıyâe-kum | : sizin evlâtlıklarınız |
ebnâe-kum | : sizin oğullarınız |
zâlikum | : işte bu, bu |
kavlu-kum | : sizin sözünüz |
bi efvâhi-kum | : sizin ağızlarınızda |
vallâhu (ve allâhu) | : ve Allah |
yekûlu | : söyler |
el hakka | : Hakk |
ve huve | : ve o |
yehdî | : ulaştırır |
es sebîle | : yol |