e | : mı |
ve lem yesîrû \n(e lem yenzurû) | : ve gezmediler \n: (bakmadılar mı) |
fî el ardı | : yeryüzünde |
fe | : artık, böylece |
yenzurû | : bakarlar |
keyfe | : nasıl |
kâne | : oldu |
âkıbetu | : akıbet, son, sonuç |
ellezîne | : onlar |
min kabli-him | : onlardan önce |
ve kânû | : ve oldular, idiler |
eşedde | : daha çok, şiddetli |
min-hum | : onlardan |
kuvveten | : kuvvet, güç |
ve mâ kâne | : ve olmadı |
allâhu | : Allah |
lî yu'cize-hu | : onu aciz bırakacak |
min şey'in | : bir şey(den) |
fî es semâvâti | : semalarda, göklerde |
ve lâ fî el ardı | : ve arzda, yeryüzünde yoktur |
inne-hu | : muhakkak o |
kâne | : oldu |
alîmen | : en iyi bilen |
kadîren | : kaadir olan, gücü yeten |