istikbâren | : büyüklenerek, kibirlenerek kötülük düzenlediler |
fî el ardı | : arzda, yeryüzünde |
ve mekre es seyyii | : ve kötülük düzeni, kötü hile |
ve lâ yahîku | : ve isabet etmez, ulaşmaz |
ve mekru es seyyii | : ve kötülük düzeni, kötü hile |
illâ | : ancak, oysa |
bi | : ... e |
ehli-hi | : onun sahibi |
fe | : artık, öyleyse |
hel | : mı, mi |
yenzurûne | : gözlüyorlar (bekliyorlar) |
illâ | : den başka |
sunnete | : sünnet, kanun |
el evvelîne | : evvelkiler |
fe | : artık, bundan sonra |
len tecide | : asla bulamazsın |
li sunnetillâhi | : Allah'ın sünnetinde |
tebdîlen | : bedel, değişiklik |
ve len tecide | : ve asla bulamazsın |
li sunnetillâhi | : Allah'ın sünnetinde |
tahvîlen | : tahvil, dönüşüm, değişme |