leş şemsu (lâ eş şemsu) | : güneş olmaz (olamaz) |
yenbegî | : gerekir, mümkün olur |
lehâ | : ona |
en tudrike | : erişmek, yetişmek |
el kamere | : kamer, ay |
ve lel leylu (ve lâ el leylu) | : ve gece olmaz (olamaz) |
sâbikun | : öne geçen |
en nehâri | : gündüz |
ve kullun | : ve hepsi |
fî | : içinde, da |
felekin | : felek, yörünge |
yesbehûne | : yüzerler, seyrederler, giderler |