ve lev | : ve şâyet, eğer |
neşâu | : dileriz |
le mesahnâ-hum | : elbette onları değiştirdik |
alâ mekâneti-him | : mekânlarında, onların bulunduğu yerde |
fe mâstetâû (mâ istetâû) | : o zaman güçleri yetmez |
mudiyyen | : geçip gitme, ileri gitme |
ve lâ yerciûne | : ve geri dönmezler |