ve lev | : ve şâyet, eğer |
neşâu | : dileriz |
le | : elbette |
tamesnâ | : sildik, mahvettik |
alâ a'yuni-him | : onların gözlerine |
festebekû (fe istebekû) | : böylece, o zaman koştular, koşuştular |
es sırâta | : yol |
fe | : o zaman, o taktirde, bundan sonra |
ennâ | : nasıl |
yubsırûne | : görürler |