ve kâlû | : ve dediler |
el hamdu | : hamd |
lillâhi (li allâhi) | : Allah için |
ellezî | : o ki |
sadaka-nâ | : bize sadık oldu, bizim için yerine getirdi |
va'de-hu | : onun vaadi, onun sözü |
ve evrese-nâ | : ve bizi varis kıldı |
el arda | : arz, yer |
netebevveu | : kalırız |
min | : den |
el cenneti | : cennet |
haysu | : yer, yerden |
neşâu | : dileriz, diliyoruz |
fe | : böylece, artık |
ni'me | : ne güzel |
ecru | : ecir, ücret, mükâfat, karşılık |
el âmilîne | : amel edenler, amel yapanlar |