kâlû yâ mûsâ | : ey Mûsâ dediler |
innâ len nedhule-hâ | : muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz |
ebeden | : ebediyyen, hiç bir zaman |
mâ dâmû fî-hâ | : orada oldukça, olduğu sürece |
fe izheb | : artık git |
ente ve rabbu-ke | : sen ve senin Rabb'in |
fe kâtilâ | : ve böylece ikiniz savaşın |
innâ hâhunâ | : biz mutlaka burada |
kâıdûne | : oturup kalanlar |