yunâdûne-hum | : onlara seslenilir (onlara seslenirler) |
e | : mi |
lem nekun | : biz olmadık |
mea-kum | : sizinle beraber |
kâlû | : dediler |
belâ | : evet |
ve lâkinne-kum | : ve ancak, fakat siz |
fetentum | : fitneye düşürdünüz |
enfuse-kum | : kendiniz |
ve terebbastum | : ve durup beklediniz |
ve irtebtum | : ve şüphe ettiniz |
ve garret-kum(u) | : ve sizi aldattı |
el emâniyyu | : emaniyye, gerçek olmayan, bâtıl şeyler |
hattâ | : hatta, oluncaya kadar |
câe | : geldi |
emru allahi | : Allah'ın emri |
ve garre-kum | : ve sizi aldattı |
bi allâhi | : Allah'a karşı |
el garûr | : aldatanlar, aldatıcılar |