yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler |
izâ tenâceytum | : aranızda gizlice konuştuğunuz zaman |
fe | : artık, bundan böyle |
lâ tetenâcev bi | : gizli gizli konuşmayın |
el ismi | : günah |
ve el udvâni | : ve düşmanlık |
ve ma'siyeti | : ve isyan |
er resûli | : resûl |
ve tenâcev bi | : ve gizli konuşun, aranızda müşavere edin, görüşün |
el birri | : birri |
ve et takvâ | : ve takva sahibi olma |
ve itteku | : ve takva sahibi olun |
allâhe | : Allah |
ellezî | : o ki, ki o |
ileyhi | : ona, kendisine, onun huzurunda |
tuhşerûne | : haşrolunacaksınız, toplanacaksınız |