bel | : hayır |
bedâ lehum | : onlara açıklandı |
mâ kânû | : oldukları şey |
yuhfûne | : gizliyorlar |
min kablu | : daha önceden |
ve lev ruddû | : ve şâyet reddedilseler, geri döndürülseler |
le âdû | : mutlaka geri dönerler |
li mâ | : şeye |
nuhû | : nehyedildiler, yasaklandılar |
an-hu | : ondan |
ve inne-hum | : ve muhakkak onlar |
le kâzibûne | : elbette, gerçekten yalancılar |