ve iz kâle | : demişti |
ibrâhîmu | : İbrâhîm (A.S) |
li ebî-hi | : babasına |
âzere | : Azer |
e tettehizu | : ediniyor musun? |
esnâmen | : putlar |
âliheten | : ilâhlar |
in-nî | : muhakkak ki ben |
erâ-ke | : seni görüyorum |
ve kavme-ke | : ve senin kavmini |
fî dalâlin | : dalâlette |
mubînin | : apaçık, açıkça |